Son dönemde Türkiye'de artan dolandırıcılık vakaları, FETÖ terör örgütü adına gerçekleştirilen yalanlarla birleşince daha da tehlikeli bir hal aldı. FETÖ'nün daha önceki eylemlerinin ve suçlamalarının arkasına sığınan dolandırıcılar, masum insanları hedef alarak milyonlarca liralık haksız kazanç elde ediyor. Dolandırıcılık yöntemleri ise giderek daha sofistike bir hal alıyor, bu da vatandaşların farkında olmadan tuzağa düşmesine yol açıyor. İşte, FETÖ yalanıyla dolandırıcılık vakalarının artış nedenleri ve bu tuzaklardan nasıl korunabileceğiniz hakkında bilmeniz gerekenler.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini takip eden günlerde, örgütün adını kullanarak dolandırıcılara yeni bir kapı açıldı. Bu süreçte, bazı kişiler, kendilerini FETÖ ile mücadele eden devlet yetkilileri olarak tanıtarak insanları kandırmaya başladı. Cami, dernek veya vakıf adı altında insanlardan bağış toplayan bu dolandırıcılar, muhataplarını korkutarak veya etkileyerek büyük miktarlarda paralar talep ediyor. Son yıllarda, bu tür dolandırıcılık olaylarının artışı ve yaygınlaşması, FETÖ'nün bıraktığı izlerin hala silinmediğini ve toplumda oluşturduğu psikolojik etkilerin devam ettiğini gösteriyor.
FETÖ yalanıyla dolandırıcılığa maruz kalan insanların profili oldukça geniş bir yelpazeye yayılmakta. Gençlerden yaşlılara, eğitim seviyeleri yüksek olanlardan düşük olanlara kadar her kesimden insan, bu dolandırıcılık hikayelerinin kurbanı olabiliyor. Dolandırıcılar, genellikle insanlara “FETÖ ile ilgili bilgi sahibi olduğumuzu biliyoruz, sizi de bu konuda bilgilendirmek istiyoruz. Ancak bunun için önce bir kaynağa ihtiyacımız var.” gibi cümlelerle yaklaşarak, muhataplarını ikna etmeye çalışıyor. Bu taktikler, dolandırıcıların yenilikçi ve manipülatif yöntemler geliştirdiğini gösteriyor. Kurbanların, kendilerini gerçekten korumak istediklerine inandırmaları ise dolandırıcılığın bir diğer acı gerçeği. Victor Hugo'nun bir sözüyle dile getirdiği gibi, "En büyük kahramanlık, doğruyu söylemektir." Ancak bu dolandırıcılık hikayelerinde, çoğu zaman doğruyu söyleyen taraf, dolandırıcılar olarak karşımıza çıkıyor.
Dolandırıcıların, bu tarz senaryolarla insanları kandırması kolaylıkla gerçekleşiyor. Kişisel verilerin ve bilgilerinin paylaşılması, sosyal mühendislik teknikleri, kurbanları daha da hazırlıksız hale getiriyor. Özellikle sosyal medya üzerinden yürütülen dolandırıcılık faaliyetleri, insanları özellikle genç nüfusu hedef alarak, bu yolla daha da yaygın hale geliyor. Güvenli bir online ortamda kimler hakkında bilgi sahibi olabileceğini anlamak her zamankinden daha önemli hale geliyor. Bu durumdan en çok etkilenmesi muhtemel olan kesimlerin başında, yaşlı bireyler geliyor. Yaşlı bireyler sıklıkla, zamanlarının büyük bir bölümünü evlerinde geçirdikleri için, online dolandırıcılığa daha yatkın hale geliyorlar ve bu gruptaki insanlara yönelik dolandırıcılıklar daha fazla ilgi çekiyor.
Sonuç olarak, FETÖ yalanıyla dolandırıcılık, sadece içeride değil, aynı zamanda uluslararası alanda da büyüyen bir mesele. Bankacılık sistemi, internettisleri ve bireylerin bile dikkatli olması gereken bir alan. Güvenli internet kullanımının öğretilmesi, açılan kapılardan biri olurken, bireylerin özel bilgilerinin korunması gerektiği de artık hepimiz için önem arz eden bir konu haline geldi. Devletin, toplumda yaşanan bu sıkıntıyı göz önünde bulundurarak daha fazla bilgilendirici ve önleyici faaliyetler düzenlemesi, bireylerin ve tüm sosyal grupların bu dolandırıcılıklara karşı daha bilinçli olmasını sağlayabilir.
Bireyler, dolandırıcılara karşı kendi savunmalarını güçlendirmek adına şu önlemleri alabilir: Öncelikle, kimlik bilgilerinin ve şahsi bilgilerin paylaşımından kaçınılmalıdır. Şüpheli telefon görüşmeleri, mesajlar veya sosyal medya iletilerine karşı temkinli olunmalı; eğer böyle bir durumda kalınırsa yetkililere başvurulmalı. Ayrıca, dolandırıcılıkla ilgili oluşan duygusal ve psikolojik etkilerle de başa çıkmak gerektiği unutulmamalıdır. Bu süreçte, destek almak, sadece dolandırıldığınız için değil, bu süreçte yaşadığınız kargaşayı da çözmek adına son derece önem taşımaktadır.
Unutulmamalıdır ki, her zaman araştırıcı olmak, sorun çıkaran durumları sorgulamak ve bilgi edinmek, dolandırıcılara karşı en etkili savunma mekanizmasını oluşturacaktır.